Fibonacci Sayıları ve Fraktal Dizayn*
0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144… Bu sayılar da ne böyle? Ne anlama geliyorlar? Doğadaki tasarım şifresiyle ne ilgileri olabilir ki?
Evet, doğru tahmin ettiniz. Dizideki her sayıyı kendin sonra gelen sayı ile toplayarak ilerlediğinizde oluşan bu sayı dizisine “Fibonacci Sayı Dizisi (Fibonacci Sequence)” denilmektedir. Yani: 0+, 1+1=2, 1+2=3, 2+3=5, 3+5=8, 5+8=13, 8+13=21, 13+21= 34…
Buraya kadar garip bir durum yok ancak bu sayılardan birer kare oluşturup yan yana dizerek köşegenlerle birleştirmeye başladığınızda karşınıza tanıdık bir şekil çıkıyor ve buna da “Fraktal Dizayn (Fractal Design)” yani kendini tekrarlayan şekillerle tasarım deniyor.
Altın Oran (Golden Ratio) kavramını duymuşsunuzdur. Mükemmelliğin sembolü olan ve yaklaşık olarak 1.618… sayısı ile özetlenen bu kavram Leonardo Da Vinci’nin ideal insan ölçülerini resmettiği ünlü “Vitruvian Adamı” ile popülerlik kazanmıştır.
Fibonacci dizisi açısından ilginç olan nokta ise sayı büyüdükçe ardışık sayıların birbirine olan oranı açısından altın orana daha fazla yaklaşılması yani mükemmelliğe doğru gidilmesidir. (21/13=1.615 iken 55/34=1.617)
Tam da bu noktada doğa, bize tüm cömertliğiyle bu bilgiyi sunmakta, tasarımının ardındaki şifreyi kısmen de olsa çözmemize yardımcı olmaktadır.
Hem hayvan hem de bitki dünyasından doğadaki birçok tasarımda Fibonacci dizisi ve fraktal dizayn karşımıza çıkmaktadır. Nerelerde mi?
Bir deniz kabuklusunda ya da bir gül yaprağında, bir fırtınada ya da dünyada, hatta çok daha uzaklarda…